Judo kelime anlamı olarak “Nazik yol” anlamına gelir. Ayrıca Judo, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında Japonya’da ortaya çıkan modern bir Japon dövüş sanatı (gendai budō) ve dövüş sporudur. En göze çarpan özelliği, nesnenin ya rakibini yere atmaktır. Ek olarak rakibini bir boğuşma manevrasıyla hareketsiz kılmaktır. Diğer bir deyişle başka bir şekilde boyun eğdirmek ya da dirseği eklemi kilitleyerek ya da bir boğma uygulayarak rakibi boyun eğmeye zorlamak olduğu rekabetçi unsurudur. Vuruşlar ve itmeler (eller ve ayaklarla) – silah savunmaları gibi – judonun bir parçasıdır. Ancak yalnızca önceden düzenlenmiş biçimlerdedir (kata). Judo müsabakasında veya serbest antrenmanda (randori) izin verilmez. Nihayetinde, judo için geliştirilen felsefe ve müteakip pedagoji, “geleneksel” okullardan (koryū) geliştirilen neredeyse tüm modern Japon dövüş sanatları için model haline geldi. Judo uygulayıcılarına jūdōka denir.

Judo

Judo’nun kurucusu Japon bilge ve eğitimci Jigoro Kano’dır (1860–1938). Kano, hali vakti yerinde bir Japon ailesinde doğdu. Büyükbabası kendi kendini yetiştirmiş bir adamdı. O, Japonya’nın merkezindeki Shiga vilayetinden bir sake bira üreticisiydi. Ancak Kano’nun babası en büyük oğul değildi. Bu nedenle işi miras almadı. Bunun yerine, oğlunun Tokyo İmparatorluk Üniversitesi’nin ikinci gelen sınıfına girmesine yetecek kadar nüfuza sahip bir Şinto rahibi ve hükümet görevlisi oldu.

Cian, yirmili yaşlarında bile yüz kilodan (45 kg) azdı. Ve genellikle kabadayılar tarafından yakalanan küçük, zayıf bir çocuktu. O zamanlar ölmekte olan bir sanat olan jujutsu’yu ilk kez 17 yaşında takip etmeye başladı. Ancak çok az başarı elde etti. Bu kısmen, onu öğrenci olarak kabul edecek bir öğretmen bulmadaki zorluklardan kaynaklanıyordu. 18 yaşında edebiyat okumak için üniversiteye gittiğinde, dövüş sanatları çalışmalarına devam etti. Sonunda Tenjin Shin’yō ryū ustası ve büyükbabası Fukuda Hachinosuke’ye (c.1828 – c.1880) bir havale kazandı. Kano’nun hayatta kalan tek öğrencisi Keiko Fukuda (1913 doğumlu)’dır. Ayrıca dünyadaki en yüksek rütbeli kadın jūdōka’dır. Fukuda Hachinosuke’nin, Kano’nun judoda serbest uygulama (randori) vurgusunun tohumlarını ekmiştir. Bununla birlikte resmi egzersiz yerine tekniği vurguladığı söyleniyor.